6 Nisan 2012 Cuma




                                            OTİZİMLİ BİREYİN MUHTEŞEM HAFIZASI ...



                 SESSİZ OL/MAYIN !  
              





İşitme engelli çocukların eğitimi konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaklaşımı ve bu konudaki düzenlemeler nasıldır?


Özel eğitim okullarında işitme engellilere okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde eğitim verilmektedir. Okul öncesi eğitimi dışında her kademede, işitme engelli öğrenciler yatılı ve gündüzlü olarak eğitim görmektedirler. İşitme engelli çocukların okul öncesi eğitimlerinde, çocuklara günlük yaşamda gerekli bazı temel davranışlar kazandırılmakta ve çocuklar ilköğretime hazırlanmaktadır. Ayrıca işitme engelli öğrencilerin normal okullarda akranlarıyla birlikte eğitim görmelerine de önem verilmektedir. "Kaynaştırma" olarak tanımlanan bu uygulamaların yaygınlaştırılmasına çalışılmaktadır. Böylelikle akranlarıyla sosyal ve duygusal yönden hayatı paylaşımları sağlanmaktadır.

İşitme engelli çocukların eğitimlerinde ortam düzenleme, eğitimin kalitesini büyük ölçüde etkilemektedir. Sınıfların yalıtımı, uygun araç-gereç ile donatımı ve çocukların ferdî grup işitme cihazları ile eğitim faaliyetlerine katılımları esastır. Bakanlığımız işitme engelliler okulları ve işitme engelliler özel sınıflarının uygun eğitim ortamlarına kavuşturulması yönünde yürüttüğü çalışmaları devam ettirmektedir. İşitme engelliler ilköğretim okullarında dudaktan anlama ve ses eğitimi çalışmaları, Türkçe dersi içinde ve çocukların davranış gelişimlerine uygun olarak düzenlenmektedir.

İşitme engelliler ilköğretim okullarından ve özel sınıf kaynaştırma programından mezun olan öğrencilerden durumu uygun olanlar İşitme Engelliler Çok Programlı Liselerine veya Endüstri Meslek, Ticaret Meslek ya da Kız Meslek Liselerine Bakanlığımızca sınavsız olarak yerleştirilmektedir. İstanbul, Kayseri, İzmir, İçel, Ordu, Trabzon, Isparta ve Afyon-Bolvadin'de işitme engellilerin eğitimi için çok programlı lise uygulamasına başlanmıştır. Bu okullarımızda öğrencilerimize akademik eğitimin yanı sıra meslek eğitimi de verilmektedir.

İşitme Engelli Çocuğu Olan Ailelerin İzlemesi Gereken Süreç Nasıldır?

İşitme engelli çocuğu olan aileler hastanelerden işitme engeliyle ilgili aldıkları raporla oturdukları yere en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezine başvururlar. Rehberlik ve Araştırma Merkezinde işitme engelli çocukların eğitsel durumlarıyla ilgili olarak inceleme raporları düzenlenmektedir. Rehberlik ve Araştırma Merkezince gerekli belgeler düzenlenerek yerleştirme için İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilmektedir. Yerleştirme, İlköğretim ve Özel Eğitim Yönetmeliklerine göre yürütülmektedir. Okul yönetimlerinin bu konudaki keyfi tutumları İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce takip edilmektedir.


Ülkemizde Kaç Tane İşitme Engelliler Okulu Var? Sizce Bu Sayı Yeterli mi?

Ülkemizde 48 tane işitme engelliler ilköğretim okulu ile 8 tane İşitme Engelliler Çok Programlı Lisesi bulunmaktadır. Öğrenciler kaynaştırma eğitiminden yararlanamayacak durumda ise ve bulunduğu yerde de işitme engelliler okulu yoksa kontenjanı müsait olan en yakın işitme engelliler okuluna yerleştirilmektedir.

Ülkemizde Eğitim almak isteyip, eğitim alamayan işitme engelli öğrenci bulunmamaktadır.

Ülkemizde, Eğitim Çağındaki işitme Engelli Çocukların Sayısı/Oranı Nedir?

Uluslar arası ölçek olarak kabul edilen engelli nüfusun genel nüfusa oranı olan %14 oranında ve 1997 Genel Nüfus Sayımı Sonucuna göre, işitme engellilerin genel nüfusa oran %0.6 olup tahminen engelli sayısı 377.193'tür. Bu oranlara göre işitme engelliler alanında 135.500 öğrenim çağında nüfusumuzun varlığı tahmin edilmektedir.

Türk Milli Eğitim Sisteminde İşitme Engelli Çocukların Eğitimine Ne Zaman / Kaç Yaşında Başlanıyor?

Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler İlköğretim Okulunda (proje okulu) 4 yaşında eğitime başlanılmaktadır. Diğer işitme engelliler ilköğretim okullarında ise hazırlık sınıfı hariç normal öğrencilerle aynı yaşta ilköğretime başlanılmaktadır.

İşitme Engelli Çocuklara Özel Eğitim Kaç Yaşma/Ne Zamana Kadar Veriliyor?

İşitme engelli çocuklara örgün eğitim kurumları içerisinde 18 yaşına kadar eğitim verilmektedir.

İşitme Engelliler Okullarının Bulunmadığı Yerlerde Çocuklar Eğitimden Nasıl Yararlanıyor?

İşitme engelliler okullarının bulunmadığı yerlerde işitme engelli öğrenciler kaynaştırma eğitiminden faydalanmaktadırlar. Durumu kaynaştırma eğitiminden yararlanmaya uygun olmayanlar ise en yakın parasız yatılı işitme engelliler ilköğretim okuluna devam etmektedirler.





FRAJİL X SENDROMU
Frajil x sendromu, kalıtsal zeka geriliğinin bilinen en sık nedenidir. Frajil x sendromlu kişiler zihinsel ve fiziksel bazı özellikler gösterirler. Bu sendrom her iki cinsiyeti de etkilemekle birlikte kadınlarda yaklaşık 250’de 1, erkeklerde ise 800’de 1 kişi frajil x sendromuna neden olan geni farkında olmadan taşımaktadır. Erkekler kadınlara göre genelde daha ağır etkilenmiştir. Frajil X’e bağlı zeka geriliği erkeklerde yaklaşık 3600 de 1, kadınlarda 4000 ila 6000 de 1 görülmektedir. Yaklaşık 2000 kişide 1 ise daha hafif problemler görülür.

FRAJİL X SENDROMLULARIN BİLİŞSELÖZELLİKLERİ
Zeka düzeyindeki etkilenme normal IQ düzeyi ile birlikte basit öğrenme güçlüğünden ağır bilişsel bozukluğa ve otizme kadar geniş bir aralıktadır.
Sık rastlanan problemler gelişim basamaklarında gerilik (yürüme, konuşma, tuvalet eğitimi), dikkat eksikliği, hiperaktivite ve matematikte zorlanmadır.
Sık görülen bilişsel özellikler:
Dil ve konuşma problemleri, Konuşmada gecikme
Hızlı konuşma
Kelime tekrarları, heceleme problemleri
İnce ve kaba motor hareketlerde güçlük
Duygusal bilgileri algılamakta ve uygun yanıt vermekte zorluk

FRAJİL X SENDROMLULARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Erişkin erkeklerin genelde uzun yüzleri, büyük ve/veya belirgin kulakları ve büyük testisleri vardır. Düz tabanlık ve kalpte üfürüme neden olacak mitral bağ dokusu ile ilgili problemler sıktır. Kadınlar ve küçük çocuklarda bu özelliklerden bazıları bulunabilir ya da toplumun genelinden farklı olmayabilirler.

Sık görülen fiziksel özellikler:
Geniş alın
Şaşılık
Uzun yüz
Büyük ve belirgin kulaklar
Yüksek damak
Kaslarda gevşeklik
Büyük testisler
Düz tabanlık

FRAJİL X SENDROMLULARIN DAVRANIŞSAL ÖZELLİKLERİ
Sosyal ilişki kurabilen arkadaş canlısı bireylerin yanısıra otistik-benzeri davranış gösteren bireylere de rastlanmaktadır. Frajil X sendromlu kişiler duyusal uyaranlara çok hassastırlar, kalabalığa, gürültüye ya da dokunmaya tepki gösterebilirler.
Sık görülen davranışsal özellikler:
Dikkat eksikliği- hiperaktivite
Dokunulmaya tepki
Göz teması kuramama
Sinirlilik, hırçınlık
El sallama 
El ısırma 
Otistik davranış bulguları

FRAJİL X SENDROMUNUN TANISI NASIL KONUR?
Aşağıda belirtilen özelliklere sahip kişilerde test yapılarak frajil X sendromu ekarte edilmelidir:
- Nedeni açıklanamayan zeka geriliği veya otizmi olan kişiler,
- Belirgin hiperaktivite, öğrenme güçlüğü ve/veya hafif bilişsel geriliği olan kişiler,
- Frajil X sendromuna ait fiziksel yada davranışsal özellikleri, cinsiyet ya da aile öyküsüne bakmaksızın gösteren herkes,
- Frajil X tanısı konmuş bir yakını ya da ailede zeka geriliği öyküsü olan herkes
Frajil X sendromu için test kan örneği alınarak yapılır. Alınan kandan DNA analizi, PCR ve Southern Blot metodlarıyla yapılmaktadır. Bu yöntemle riskli ailelere (doğum öncesi) tanı olanağı da sağlanmaktadır.
FRAJİL X SENDROMLU ÇOCUKLARIN OLUMLU ÖZELLİKLERİ

Pek çok anne-baba ve eğitmen FXS’lu çocukların pek çok alanda potansiyellerinin olduğunu düşünmektedir. Sıklıkla çok sevilen, birlikte olmaktan hoşlanılan, kibar bir kişilikleri vardır. Duyarlı ve sevimlidirler, sosyal ilişkileri iyi, taklit yetenekleri çok kuvvetlidir, hayal güçleri zengin ve espri anlayışları vardır. Bazılarının sözel ve okumaya dayalı yetenekleri çok gelişmiştir. Muzik, sanat ve sporu içeren aktivitelerden çok keyif alırlar. Aktiviteler gelişimlerini hızlandırır ve mevcut potansiyellerini en üst düzeyde kullanmalarına yardımcı olur.
FRAJİL X SENDROMUNUN TEDAVİSİ
Günümüzde Frajil X hastalığını ortadan kaldıracak kesin bir tedavi olmamakla birlikte tedaviye yönelik pek çok uygulama vardır. Bu uygulamalar, özel eğitim, konuşma ve dil terapisi, beceri kazandırma terapisi ve fizik tedaviyi içerir.
Duyumsal bütünleşme terapisi gibi uygulamalarla motor koordinasyon, eklem stabilitesi, görsel, işitsel ve dokunsal bilgilerin uygun motor yanıtlara dönüşmesi amaçlanmaktadır.
İlaçlar genelde hiperaktivite ve kısa dikkat süresinin tedavisinde kullanılmaktadır. Agresyon, anksiyete ve depresyon tedavisinde de kullanılan ilaçlar vardır. Mümkün olan en iyi eğitimi ve terapiyi sağlamak ancak gelişim basamaklarının yakın takibi ve ailelerin iyi bilgilendirilmeleri ile gerçekleşebilir.
Uzman Psikolog Nihal Özcan